ARILAR POLEN TOPLUYOR 3, KONU: MÜSLÜMAN GENÇ KIZ VE TIP FAKÜLTESİ

 

Herkese selamunaleyküm:) Arılar Polen Topluyor'un 3.bölümü ile karşınızdayız. Uzun aradan sonra Arılar Polen Topluyor'u sizlerle paylaşmak mutluluk verici bizim için💛 Marmara Tıp Fakültesinde eğitim gören Sümeyye Şahin ile birlikte Müslüman Genç kızlar ve tıp fakültesi üzerine konuştuğumuz bu bölümümüzde sağlıkçı olmasanız dahi çok güzel önerilere şahit olacaksınız🥰 Yorumlarınızı ve paylaşımlarınızı bekliyor olacağız.
Tıp fakültesinde eğitim görmeyi gerçekten istiyor muydun? Hayallerin o yönde miydi?

Ben her zaman tıp fakültesinde eğitim görmeyi çok istiyordum. Anasınıfından beri aklımda hep tıp fakültesi vardı, niyetim o yöndeydi. Tabi büyüdükçe kendimi daha iyi tanımaya başladım ve bu mesleği gerçekten çok istediğimi fark ettim. Ama asıl tıp fakültesini istediğimi fark etmem tıp fakültesine girdiğin an oldu. Dedim ki evet gerçekten ben hep burayı istiyordum ve yapmam gerek meslek de gerçekten buymuş.

Toplum tarafından tıp alanı çok yükseltiliyor, evet değerli ama bazı gençler bu algıdan dolayı tercihlerini tıp üzerine yapıyorlar. Bir kişi bu algıdan uzak olarak tıp alanının gerçekten kendisine uygun olabileceğini nasıl anlar?

Gerçekten tıp fakültesi toplum tarafından yüceltilen bir meslek ve bu algının getirdiği şan, şöhret, övgü, toplumda iyi bir yer edinme vb. tabi ki güzel şeyler ancak sadece bunlarla tıp mesleği yapılmaz. Doktor olmanın getirdiği bu güzel yanların dışında bu mesleğin çokça fedakarlık istediği alanlar da var. Bu bölümü seçecek kişilerin de bu güzel yanlar dışında bu mesleğin birtakım sorumlulukları olduğunu, yapması gereken fedakarlıklar olduğunu bilerek tercih etmesi gerekir. Ne yazık ki okumaya başlamadan ve bölümün içine girmeden farkındalığını kazanmak oldukça zor bir şey. O yüzden bu bölümü seçecek kişiler toplumdaki bu tip algılara kapılmadan kendileri için bu mesleğin uygun olup olmadığını fark etmeleri için bu işin içindeki insanlara danışmaları faydalı olacaktır.

Tıp fakültesi gerçekten çok yoğun bir alan. Sen bu alanda sosyal hayat ile öğrenci hayatını nasıl kuruyorsun?

Tıp fakültesinin gerçekten çok yoğun olduğu zamanlar olabiliyor. Mutlaka tercih edecek olanların bu bilinçle gelmeleri gerekir. Aslında tün üniversiteler, tüm bölümler farklı yoğunluğa sahipler. Üniversite dediğimiz olgu ilkokul, ortaokul, lise hiç birisine benzemeyen bambaşka bir yer. Üniversite okumanın kendince bir yoğunluğu var, tıp fakültesi de aynı şekilde kendine has çeşitli yoğunluğa sahip. Kendi okulum Marmara'da sene içerisinde 5 farklı büyük sınavımız oluyor. Bu 5 sınavın yaklaşık 8 haftası oluyor. Bu 8 haftanın ilk haftaları daha hafif geçer ve sosyalleşmek için zaman vardır arkadaşlarınla daha çok vakit geçirebilirsin. Ama son haftalara geldiğimizde ders çalışma temponu artırman gerekir, sosyalleşmeye daha az vakit ayırman gerekir. Ben kendimce bu 8 haftalık periyotları her birini kendi içinde değerlendirmeye çalıştım. İlk birkaç haftayı daha sosyalleşmek için, arkadaşlarımla vakit geçirmek için, kendime zaman ayırmak için kullanıyordum. Sonlara doğru derslerime daha çok odaklanıyordum. Tabi bu bizim okulda böyle her okulun işleyişi daha farklı. Mutlaka bu sürecin içine sosyalleşme aşamasının da yedirilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü tıp fakültesinde sadece ders çalışmaktan ibaret olursa bu bence eksik kalır. Bu sürecin içerisine sosyalleşme de eklenirse daha kıymetli olur hem de güzel anılar biriktirilmiş olur inşallah.

Kimler tıp fakültesini tercih etmeli? Tercih edecek kişilerde nasıl özellikler olmalı?

Bence tıp fakültesini tercih edecek arkadaşlarımızın içlerinde bir çalışma ve okuma aşkı olursa bu fakülteyi okumak onlar için çok daha güzel ve keyifli geçer. Çünkü gerçekten yoğun bir çalışma temposu gerektiren bir süreç oluyor. Bunun dışında bu meslek sürekli yenilenen bir meslek, bilim sürekli akan bir şey. Yeni bir ilaç keşfi, yeni bir tedavi bunları takip eden doktorlar olmamız gerçekten çok kıymetli. Bu sebeple sürekli aktif okumalar yapan, araştıran bir kişilik iyi bir doktor olmak için çok kıymetli olacaktır. Aynı zamanda bu mesleği yapacak kişilerin içinde merhamet olması çok önemli. Yani kendindeki o merhamet özelliğini, Allah'ın merhamet duygusunu içine yerleştirdiğini hisseden arkadaşlarımız bu mesleğe atılmayı düşünüyorsa bu çok daha kıymetli. Çünkü hastalık gerçekten çok zor bir süreç ve hasta olan insanların aslında doktordan ilk beklediği şey onlardaki o merhamet, o rahatlamayı arıyorlar. Doktorun gözüne baktıklarında farklı bir şey görmek istiyorlar o merhameti, o şefkati istiyorlar. Soğuk, hastanın halinden anlamayan, onunla empati kuramayan doktorlar maalesef hastanelerde bulunuyor. Seçecek arkadaşlarımız fedakar olurlarsa merhametli, şefkatli olurlarsa çalışmaya ve okumaya da meraklılarsa Allah'ın izniyle bu mesleğin hakkından çok güzel bir şekilde geleceklerini düşünüyorum.

Tıp fakültesinin zorlukları neler? Nelerde zorlanıyorsun? Çok zorlandığın ya da bırakmak istediğin anlar oldu mu?

Her bölümün kendine göre bir zorluğu, bir süreci var. Tıp fakültesinin de böyle kendi içinde bir süreci var. Bu birazcık daha uzun bir süreç, daha koşuşturmalı daha meşakkatli, bir kısmı (son 3 yılı) hastanede geçen bir süreç. Belki bu yoğunluk, bu tempo tıp fakültesinin içindeki bir zorluk olarak söylenebilir. Bunun dışında derslerin yoğun olması sınava hazırlık döneminde bir zorluk olarak karşımıza çıkabiliyor. Kişide sorumluluk bilinci oluşturması, bazen acaba ben bu mesleğin hakkını verebilecek miyim düşüncesi bir zorlanma olarak karşımıza çıkabilir. Çünkü bir bilgiyi öğrenmen gerek ve onu uygulaman gerek. Ne de olsa karşına bir hasta gelecek ve ondan sorumlu ve mesul olacaksın. Bu da fakültenin zorluklarından biri. Ama şunu da söylemek gerekir ki eğer mu mesleği severek seçtiyseniz ve severek yapıyorsanız bu zorluklar gözünüze görünmemeye başlıyor. Ne o derslerin zorluğu, sürecin yoğunluğu, uzunluğu, bu sorumluluk bunları Allah'ın izniyle aşabileceğinizi düşünüyorsunuz. İçinde gerçekten severek bulunuyorsanız bu zorluklar bir şekilde aşılıyor.

Kendinden küçüklere, bu alanı tercih etmek isteyenlere ne demek istersin? Önerilerin nelerdir?

Bu bölümü tercih etmek isteyenlere şunu demek istiyorum ki eğer gerçekten bu bölümü seviyorsanız dış faktörlerin etkisinde kalmadan içinizde birilerine yardım etme hissiyatıyla bu bölümü yazdıysanız içine girince çok mutlu olacaksınız. Onun dışında tıp fakültesinde muazzam bir sanatı inceleyeceksiniz. Ben mesela gelmeden önce bunun bu kadar bilincinde olarak gelmedim. Evet insan vücudu harika, muazzam ama içine girince ayrı bir şok oluyorsunuz. Eğer insan vücudundaki sanattan sanatçıya ulaşırsanız muazzam keyif alırsınız. Tıp fakültesinde okumanın getirdiği "Evet, birilerine yardım edeceğim, birilerinin şifasına vesile olacağım" hissiyatı dışında insanda gördüğün o sanat bambaşka bir bakış katıyor. Bu alanı seçecekler severek yapacaksa çok mutlu olacaklar.

Tıp fakültesinde sınavlar nasıl oluyor? Yani bir kişi her vakit ders çalışmalı mı?

Sınavlar üniversiteden üniversiteye değişebiliyor. Kimi okul daha sık sık kimisi daha geniş aralıklarla komite şeklinde sınavlar yapar. Bizim okulda komite şeklinde sınavlar yapılıyor biraz ondan bahsedeyim. Dediğim gibi 8 haftalık periyotlar var bu 8 haftada çok yoğun ders işlendiği için sonunda 130-150 soruluk test şeklinde çok yoğun sınavlara giriyoruz. Yılda bu şekilde 4-5 sınav oluyor. Bu süreçte ilk birkaç hafta birazcık daha sakin geçiyor ama sonlara doğru özellikle son iki hafta çok yoğun geçiyor. Bu iki haftada eğer çalışmazsan bu haftaların kıymetini bilmezsen zorlar. O yüzden sınavlardan geçebilmek için mutlaka çalışılması gereken zamanı bilip o vakitlerde çalışmak gerekir. Sınav periyotlarına göre sosyalleşme aralara eklenebilir. Sürekli çalışarak bu fakülte bitmez bu yüzden mutlaka içine keyif alacağımız şeylerin eklenmesi gerek. Evet çalışma yoğunluğu fazla olabilir ama bu tempoya da alışılabilir bence.

Tıp fakültesi öğrencileri egolu oluyor mu? Ben her şeyi bilirim kafasında oluyorlar mı?

Bu ego, kibirle aslında sadece tıp fakültesinde değil toplumun her alanında karşılaşabiliyor. Toplumda bir sürü farklı farklı insan bulunduğu gibi tıp fakültesinin içinde de çok farklı insanla karşılaşabiliyorsun. Çok egolularına dadenk gelebiliriz çok mütevazi ve düzgün insanlara da denk gelebiliriz. Bu üniversitesi kültürünün de getirdiği bir şey aslında bir sürü farklı şehirden farklı ailelerden farklı insanlar bir araya geliyor. Egolu insanlar da olabiliyor ama her şeyi bilmek zaten mümkün değil ne tıp fakültesinde ne başka bir alanda o yüzden bu düşünce çok doğru bir tutum da değil. Her yerde olduğu gibi maalesef tıp fakültesinde de bu tip insanlarla maalesef karşılaşabiliyoruz.

Müslüman genç kızlar bu alanda neler yapabilir?

Müslüman genç kızlar bu alanda harika işler yapabilir. Zaten bir müslüman olduğu yerde en iyi olmaya çalışmalı bence. Bu nedenle bu fakültede olan gençler de çok güzel işler yapmaya niyet etmeli ve yapmalı. Tıp fakültesini bitirdikten sonra seçebileceğiniz çok fazla dal var hangisini seçerseniz seçin en iyisi olmaya çalışın. O alanın, o bölümün, o hastanenin en iyisi olun. Müslüman genç kızlar çift kanatlı kuş olmalı her daim hem Allah'ın izniyle Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmalı hem de mesleğinde çok iyi olup o mesleğin hakkını vermeli. Müslümanlar her mesleğe çok daha fazla yakışıyor o yüzden aynı şekilde müslüman genç kızlar da bu mesleğe çokça yakışıyorlar.

Tıp fakültesinden mezun olanlar neler yapabilir?

Tıp fakültesinden mezun olanlar çok fazla şey yapabiliyorlar. Bende içine girmeden bu kadar olduğunu bilmiyordum. Çok farklı farklı dalları var birbirinden ayrılan. Fizik sevenler "biyofizik" diye bir alan var tıp fakültesi mezunları tercih edebiliyor. Mesela ben bunu gördüğümde çok şaşırmıştım. Fizik seven bir insan ama tıp tercih etmiş hiç üzülmesine gerek yok tamamen biyofizikten ilerleyip sevdiği iki şeyi bir arada yapabilir. Yada mezun olan herkes tıp doktoru olmak zorunda değil, hastanede hasta bakmak zorunda değil. Tamamen araştırmacı olabilir. Bir temel bilim dediğimiz fizyoloji, anatomi gibi bir alan seçip o alandan ilerleyebilir, araştırmalar yapabilir, o alanda kendini geliştirebilir. Yada dahili alanlardan biri seçilebilir kadın doğum,dahiliye gibi. Yada genel cerrahi gibi cerrahi alanlar seçilebilir. Yani çok dallı, çok farklı farklı alanlar var. Daha işin içine girerlerse görebilecekleri çok daha farklı şeyler var, çok çeşitli bir dal. Yani buradan mezun olanlar sadece doktor veya cerrah olmuyor çok farklı işler yapanlar var , arastırmacılar var, yurtdışına gidip farklı işler yapanlar var. O yüzden mezun olduktan sonra yapılabilecek şeyler çok çeşitli aslında. İlgi alanlarına göre ilgililerin araştırmasını tavsiye ederim.

Sence tıp fakültesinde eğitim ingilizce mi olmalı türkçe mi olmalı? Sen ingilizce tıpta eğitim görüyorsun faydası ne senin için, türkçe tıpla farkı ne?

Ben ingilizce tıpta okuyorum ve şuan iyi ki ingilizce tıpta okumuşum diyorum. Çünkü tıbbın, bilimin dili ingilizce. Yayınlanan yeni makaleler, yazılan kitaplar hep ilk ingilizce yazılıyor ve ortak dil ingilizce olduğu için bu yeni yayımlanan makaleleri anlayabilmek, farklı ülkedeki meslektaşlarınızla iletişime geçebilmek için ingilizce bilmek, ingilizce tıp diline aşina olmak çok kıymetli. Ben bu yüzden ingilizce tıpta eğitim gördüğüm için çok mutlu hissediyorum. İngilizce tıbbın bu kadar artısını bilmeden önce illa ingilizce okuyum demiyordum. Şimdi sürekli güncel sürece hakim olabilmeyi sağladığından dolayı çok mutluyum. Mesela Amerika'daki bir meslektaşınızla iletişim kurup, anlaşabilmekten dolayı, orada yayınlanan bir makaleyi, bir kitabı, bir tedavi şeklini okuyup anlayabilmeyi sağladığından dolayı bence ingilizce eğitim görmek bu açıdan çok kıymetli. Ama tabi türkçe tıbbın da artıları var. Bir insanın bir şeyi ana dilinde öğrenmesi bambaşka bir şey. İngilizceyi öğrenirken o alışma süreci zorlayıcı olabiliyor. Aşina olmadığın, sürekli maruz kalmadığın bir dilde yoğun bir eğitim alıyorsun ama kesinlikle bir yılın sonunda alışıyorsun o sürece. Artık ingilizce zorlamıyor ama o uyum sağlama süreci yorucu olabiliyor. Bu da ingilizce tıbbın zorluğu olarak söylenebilir. Ama dediğim gibi türkçe tıp okuyan arkadaşlar da ingilizce tıp okumanın getirdiği bu artılardan mahrum kalacak diye bir şey yok. Kendi geliştirdikleri ingilizcelerle bu süreci tamamlayabilirler. İngilizce makaleler okuyarak, kitaplar inceleyerek ingilizce tıbbın artılarından onlar da faydalanabilirler.

Bu alanda yapmak istediğin şeyler neler? Hedeflerinden bize bahsedebilir misin?

Benim planlar çok değişti kafamda, bir ara başka bir şey istiyordum bir ara bambaşka bir şey istiyordum. Ama gerçekten şuan tek isteğim bu mesleği Allah rızası için yapmak ve bu meslekte hastaların hayrına olacak bir şeyler yapmak. Gerçekten en büyük hedefim bu. Şu alanda yürüyeceğim, şunu yapacağım, şunu yapmak hayalim gibi bir şey bulamadım maalesef. Sadece olduğum yerde Allah'ın izniyle en iyi şeyi yapabilmek, en iyi şekilde o rolü gerçekleştirmek istiyorum.

Sevgili Sümeyye'ye teşekkür ediyoruz. Allah yolunu güzelliklerle buluştursun, müslüman bir genç kız olarak var olsun güzel alanlarda inşâAllah. Allah hizmetini kabul eylesin.🧡

Yorumlar

Popüler Yayınlar