ÇİÇEK BAHÇESİ 13, BAŞLIK: BİR KAĞIT BİR VAV


Herkese selamunaleyküm! Hayırlı Ramazanlar:) Ramazan nasıl geçiyor? İlk 10 günü tamamlamış bulunmaktayız. Geri kalan günlerimizi daha bereketli geçirmek nasip olsun inşâAllah. Biliyorsunuz ki bu Ramazan'da Arı Kovanı olarak çeteleler hazırladık. Siteden indirebilirsiniz ya da bizlere instagramdan/ mailden ulaşabilirsiniz. Sizlere bu Ramazan'da güzel bir öykü hediye etmek istedik. Sevgili Mimozaverosa'nın kaleme aldığı Bir Kağıt Bir Vav başlıklı yazısıyla gelin biraz tefekkür edelim. Yorumlarınızı yazarımız heyecanla bekliyor olucak:)

 *gel gör beni aşk neyledi? 

-

Karanlık.

Ses yok.

Nefes alışverişlerim ağır, yoksa ölüyor muyum? 

Boşluk, tenime değen karanlığın sırtı pürüzlü. Zifiri her yer. Aç gözlerini sonra kapat. Fark mı var? Yok. Sakin ol. Bir adım at, O'na güven ve bir adım at. Ayaklarıma toprak değiyor. Bir adım daha atıyorum. Ellerimi önüme uzattım, gözlerimi arada açıp kapatıyorum ama yok değişmiyor hiçbir şey. Kalbimde ufak sızı meydana geliyor. Sızı her adım attıkça çekiç darbelerine dönüşüyor aniden gözlerimin dolduğunu hissediyorum, Rabbim ferahlık nasip eyle! Dudaklarım titriyor, sesim içime kaçmış konuşamıyorum. Ha ağladım ha ağlayacağım. Bir adım daha...

Karanlık nabzımı mı yokluyor? Bura nere? Kalbim, a-acıyor. 

Parmaklarımı hareket ettiriyorum belki bir nesneye değer diye. Her adım atışımda da devam ediyor bu durum. Sonra taşa değiyor parmaklarım. Yüzümde büyük bir tebessüm. Rabbim şükür! El ayam değecek şekilde dokunuyorum duvara. Taşlar avcuma batıyor fakat gram umurumda değil. Bastıra bastıra yokluyorum duvarı belki bir çıkış yolu... Sağ adımlıyorum ellerim duvarda ama. Her dokunuşta kalbimdeki sızı ellerime uzanıyor. Saniyeler birbirini kovalıyor sanki çemberin içindeyim dönüp duruyorum aynı yerde. 

Sağ gözümden bir yaş süzülüyor eşarbıma. Çöküyorum yere. Kafamı kaldırsam karanlık, gözlerimi açsam karanlık, kapasam zaten karanlık.  

Aklıma Yusuf aleyhisselam düşüyor.

 Kuyu...

 Ardından Yunus aleyhisselam, balığın karnı...

Rabbim adını bilemediğim bu yerden benim de çıkmamı nasip eyle! 

Kelimeler dönüyor zihnimde, yaşlar da artıyor kelimelerle birlikte. Dua ediyorum. Sığınacağım tek liman O sonuçta. 

" Yunus Emre, der ki Dünya yalandır

  Güvenme maline malın talandır.

Seherde aşığa uyku haramdır."

Sesle irkiliyorum. Bana uzatılan kısacık ipe uzanıyor aniden ayağa kalkınca karanlık aydınlanır gibi oluyor. Önce sağıma sonra soluma bakıyorum. Etrafımda bir tur dönüyorum ışığın kaynağını bulmaya çalışıyorum ama nafile. Sesler artıyor, kalbimin sızısı seslere karışıyor. 

"Yeşil alem ile gelir Muhammed,

Allahümme salli salli ala Muhammed."**

Dinmiyor sızı, sesler ikişer, üçer kalbime iniyor. Gözlerimi kapatıyorum. Tanıdık geliyor cümleler. Hangi kitapta okudum? Düşünüyorum...

O an babaannemin elleri geliyor gözlerimin önüne, ince beyaz parmaklar, saçlarımı okşuyor, dilinde bu kelimeler. Kalp atışlarını duyuyorum, başım bir öne bir arkaya gidiyor. 

Beyaz sabun kokusu özlemi çağırıyor yamacına.

Kelimeler ellerimdeki ellere bulaşıyor.

Huzur, Rab, uyku...

Allah'ım yardım et. 

Koluma değen dokunuşla hızla gözlerimi aralıyorum ne zaman kapattığımı bilmeden. 

" Ağlama kızım, biz de seni bekliyorduk." Karşımdaki adamı görünce yaşlar hıçkırığa karışıyor. " Nuh Amca," diyerek adamın ellerine sarılıyor ve dizlerimin üzerine çöküyorum.

" Kalbimde bir sızı var. Bura karanlık, babaannemin kokusu etrafta. Nuh Amca..."

Ben ağladıkça gözlerindeki tebessüm büyüyor. 

" Hadi doğrul da içeri gidelim." Başımı belli belirsiz sallıyorum. Bacaklarımın titremesine rağmen ayağa kalkıyor, yaşları siliyorum. Küçük bir çocuk gibi beklentiyle bakarken amca birkaç adım ilerimizdeki kapıyı itiyor. Şaşkınlıktan gözlerimin aralandığını hissediyorum. O duvarı kaç kere yoklamıştım, ellerimi kesmiştim şimdi ise... Konuşmadan kapıdan geçiyoruz ve etraf iyice aydınlanıyor. Yüzlerce gözün üzerime değdiğini hissediyorum.

" Gel," diyor. Yeşil halıların üzerine basa basa takip ediyorum onu. Işıkların rengi birden sarıya dönüyor. Uzaklardan bir yerlerden ney sesini işitir gibi oluyorum. Acı acı söylüyor nakaratı sanki. Derin derin soluyorum havayı, neyin nakaratına tef ve tambur karışıyor. 

" Vav'ı erit kızım içinde. Vav içine öyle bir yerleşsin ki ruhunun ezgisi arş-ı aladan duyulsun." Cümlesinden sonra sağ elini kalbinin üzerine bastırıyor, yeniden dudaklarını aralıyor.

" Yanmayı ateş olarak görme, bil ki ruhunun ihtiyacı var. Her ruh ateşle harlanmayı istemez, gözlerindeki bağı çözmeye yanaşmaz, Hakkı faniye tercih etmez, dört kağıtlık zarflara sırt çevirmez. "

" Bak duvara, duvardaki her harf Lale'yi işaret ediyor. Sadece bu duvarda değil, kainat Lale'yi gösterecek harflerle bezeli. Tabii okumasını bilene." 

Nuh Amca susuyor. Başım önde eğik dediklerini sindirmeye çalışıyorum. İçimdeki Vav'ın tahkiki imana karışmasını istiyorum. Duyduklarım kalbimin karanlıkta kalan en ücra köşelerini aydınlatsın, sevgimin ruhumla oluşturacağı ezgiyle çizgiye gelmek için dua ediyorum. 

Rabbim beni düzelt. 

" Önce bu," diyerek elime bir kağıt veriyor.

" İyice tanımak gerekli sonra çok sevmek, kul olmak. Çarkı O'nun renkleriyle boyamak." 

Kafamı tamam der gibi sallıyorum. Ellerimde kağıt yanımda Nuh Amca, burnumda gül kokusu ruhumun ezgi için çırpınışları tebessüm etmemi sağlıyor.

" Gözlerini kapat ve gerçek ezgiyle tanıştır ruhunu. Unutma ezgideki bu hakikat ilelebet baki kalacak."

" Yavrum hadi kalk, sahurumuzu yapalım." 

" Kızım..."

" Anne!" diyerek aralıyorum gözlerimi. 

Sesler, zikirler, Nuh Amca... Yoksa r-rüya mı?

" Yavrum kime diyorum ben, hadi." 

Titreyen kalbimle doğruluyorum yataktan. Gözlerim masama kayıyor, hakikatler ile ilgili notlar aldığım defter, kırmızı kitap ve Kuran-ı Kerim. Kırmızı kitabın yanında ikiye katlanmış kağıt dikkatimi çekiyor, hafifçe kaşlarım çatılıyor , birkaç adım sonunda kağıdı elime alıyorum. Gördüğüm harfler ruhumu sarsarken gözlerim doluyor. İyice anlıyorum ki bu o kağıt. Rüyamda Nuh Amca'nın verdiği...


-


-


* Yunus Emre- Dünya Yalandır.


- nisan8'22/ Mimozaverosa

NOT: İnstagram hesabımız:https://www.instagram.com/arikovaniblog/

NOT:Mail adresimiz:arikovaniblog@gmail.com

NOT:  Arı Kovanı Blog olarak her gün sizlere instagram hesabımızdan Kur'an'ı Kerim'den ve Hadislerle İslam eserinden derlediğimiz duaları paylaşıyoruz. Ayrıyeten okuduğumuz kitaplardan tefekkür ettiğimiz kısımlardan alıntılarda sizlerle. Bizleri instagramdan takip etmeyi unutmayın.🐝🐝🐝

NOT: Sizler de bizlerle okuduğunuz kitaplardan alıntılar paylaşabilirsiniz. Heyecanla bekliyor olacağız. 

Yorumlar

Popüler Yayınlar