POLENLEŞME MUHABBETİ 19, KONU: SANAT VE ŞİİR

Herkese Selamunaleyküm! Güpgüzel bir konu ile polenleşmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz. Ayşe Zehra Korkmaz arımızla şiirden, fotoğraf çekmekten, resim yapmaktan kelime bilgisine kadar bir sürü konudan konuştuk.  O zaman buyurunuz polenleşmeye:)

Ayşe Zehra fotoğraf çekmek senin için ne ifade ediyor?

 Öncelikle söylemek istiyorum ki benim çekmeyi en sevdiğim fotoğraflar doğa fotoğrafları. Özellikle gittiğim yerlerin fotoğrafları sonradan dönüp baktığımda orada hissettiğim duyguları bana geri yansıttığı içindir belki de. Huzur ve mutluluk hissi hayattan zevk alma hissi. Bir fotoğrafçının altı ay bir fotoğrafı çekmek için uğraştığı fotoğrafı gördüm. O kadar güzel bir fotoğraftı ki ilk gördüğümde nutkum tutulmuştu. Acaba o fotoğrafı çekmeye çalışırken ve istediği fotoğrafı ortaya çıkartmaya çalışırken nasıl hissettiğini kendime sormadan edemedim. Belki sonucunda benim o fotoğrafta hissettiğim tatmin duygusunu hissetmiştir.

Herkes fotoğraf çekiyor ama sen ne tarz fotoğraflar çekiyorsun ve ileriye yönelik fotoğraf çekmek üzerine bir şeyler yapmak istiyor musun?

 Sanırım ilk soruya verdiğim cevap biraz bu soruyu yanıtlıyor. İleriye yönelik fotoğrafla ilgili yapmak istediğim şeyler şu anda istediklerimle aynı. Gezdiğim gördüğüm tarihi yapıları ve doğa fotoğraflarını sergilemeyi düşünüyorum. Tabii bu yakın zamanda yapabileceğim bir şey değil ama ilerisi için böyle bir planım var.

Ben de fotoğraf çekmeyi seven ve fotoğraf çekerken dinlenen ve sanki şiir okuyormuş gibi bir hisse kapılan birisi olarak sen fotoğraf çekerken özel anlamda nasıl duygular hissediyorsun?

 İstediğim fotoğrafı istediğim açıdan çekmeyi başardığımda ki bu öyle kolay bir şey değildir. Müthiş duygular içerisine giriyorum. Karşımdaki manzara ve o manzarayı çektiğim fotoğraf gerçekten kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar güzel aynı senin de dediğin gibi şiir okuyormuşçasına. O duyguları hiç unutmadığım gibi çektiğim fotoğrafları da hiç unutmam.

Aynı zamanda şiir, resim ile de ilgileniyorsun. Bu sanat dallarına yönelmen nasıl oldu ve her birinde hissettiğin duygular nasıl?

 Şiir yazmaya 12.sınıfın başında başladım. Edebiyat Hocam sayesinde bana hep yardımcı olmuştur. Takıldığım her yerde bana fikir vermekten geri durmamıştır ve okul dergisinde şiirimi yayınlayarak beni cesaretlendirmiştir. Şiir yazarken tabiri caizse kendimi yapboz yapıyormuşum gibi hissediyorum. Doğru yere doğru kelime mantığıdır benimki ve kelimelerimi seçerken çok dikkat ederim benim için oraya yakışacak kelimeyi bulana kadar devam eder o yolculuk. Resime ise çocukluğumdan itibaren. Ben kendimi bildim bileli resim çizmeyi hep sevmişimdir ama daha yeni yeni geliştiğimi hissediyorum uzun bir süre resim yapmamıştım bunu hissetmemin nedeni belki de işleyen demir pas tutmaz atasözünde olduğu gibidir. İnsan neyi iyi yapmak istiyorsa ısrarla denediği zaman ilerleyebilir. Benim hissettiğim o ilerleme hissi gerçekten mutlu edici bir his.

Herkes şiir yazamaz. Sen şiir yazma kabiliyetini nasıl keşfettin. Ve bu yola girmek isteyen arkadaşlara neler önerirsin?

 Şiir yazmak isteyen arkadaşlara Türkçe kelime bilgilerini genişletmeyi tavsiye ediyorum. Aynı zamanda bol kitap okumayı. Çünkü şiiri yazarken içine bir düşünce bir olay nakşediyorsunuz inceden inceye o yüzden kitap okumak bu nokta da çok önemli aynı zamanda farklı şairlerden şiirler de okumaları gerektiğini düşünüyorum çünkü ne kadar farklı şairden okurlarsa fikir ve örnek sayısı o kadar artar ve geliştikçe kendi tarzlarını bulurlar.

Fotoğraf çekmek, resim yapmak, şiir yazmak bunlar birbiriyle bağlantılı eylemler mi?

Tabii ki bu kişiye göre değişir. Benim düşünceme göre ise gerçekten birbirine bağlı eylemler. Bütün hepsini sanat başlığı altına toplamamız gibi düşünebiliriz ve bana göre resmi de fotoğrafı da içine alan şiirdir. Çünkü bir insan şiir okurken ya da yazarken yaşadığı ya da yaşayabileceği her bir parçadan ilham alır yazan kişi okuyan kişi de kendine göre yorumlar kendi yaşadıkları, hisleri ve fikirleri çerçevesinde bakar. Fotoğraf çeken kişi eğer doğa fotoğrafı çekiyorsa doğayı kendine göre yorumlar resim çizen kişi de fikirlerini şekil ve madde üzerine döker. Yani benim düşüncem bunların hepsinin bir araya gelmesi şiirdir. Hani derler ya hayatımı yazsam roman olur diye eğer üslubunu doğru seçersen hayatını şiir şeklinde de yazabilirsin.

Bu alanlarda ilgilenenlere neler önerirsin? Mesela bazı arkadaşlarımız hayatlarında bu eylemleri bazen örtbas edebiliyor. Gereksiz gibi görebiliyorlar gibi bir durum oluşuyor ya da yoğunluklarım var deyip uzaklaşıyorlar bu yeteneklerinden. Bu durumdaki arkadaşlarımıza neler önerirsin?

 Şöyle söyleyeyim tabii ki yoğunlukları olabilir ama ona vakit bulamıyorum diye bir şey gerçekten yoktur. Mesela bir kişi gerçekten kitap okumayı seviyorsa yürürken, otobüsteyken, trendeyken kısacası kendini boş bulduğu herhangi bir zamanda kitabın kapağını illaki açar çünkü önceliği odur. Kesinlikle bu tarz uğraşlar edinmek gereksiz değildir aksine bazen kurtarıcı bile olabilir. Derslerden ki, bunu öğrenci arkadaşlarım için söylüyorum sürekli ders çalışmak seni hayatta daha verimli yapmaz derslere daha verimli yapar hayattan verim almak istiyorsa mutlaka tek düze düzenin içinden çıkıp kendine bir uğraş edinmek önemlidir. Sadece resim veya şiir için konuşmuyorum bütün sanat dalları olabilir müzik gibi ya da daha başka bir örnek vermek gerekirse spor olabilir  ya da herhangi bir konuyu araştırmak da olabilir. Araştırmak da genel kültürü geliştirir ki bu da hafife alınacak bir şey değildir. Ayrıca farklı alanlar denemelerini de tavsiye ederim. Bazen çok istesen de o yapmak istediğin alan sana göre olmayabilir. Denedim olmadı lafını kaldırmak için söylüyorum ya da gerçekten o alan da mı çalışmak istiyorsun bu konuda daha ısrarcı ol.

Bazen bir kabz hali olur ve insan şiir dahi yazamaz ya da ruhun o katmanlarına inemez. Senin hiç böyle durumların oldu mu? Yoksa sen her vakitte yazabilir misin? Bazen yazamadığın vakitler oldu mu? Olduysa neler yaptın?

 Tabii ki oldu. Şiir yazamadığım vakitlerde kitap okumaya yani kitaptan kastım her tür  edebi romanı, hikayesi ya da şiiri okumaya özen gösterdim ve kullanabileceğim günlük hayatta çok kullanmadığımız kelimeleri bulmaya özen gösterdim. Çünkü şiir yazan biri için bir kelime bile 2-3 kıta için fikir oluşturabiliyor.

Kelime bilgisinin şiir yazmak için çok önemli bir nokta olduğunu söyledin. Kelime bilgisini bir insan nasıl geliştirebilir?

 Aslında kelime bilgisi pek çok yönden çok önemli. Günlük hayatta bile kullandığımız kelime sayısı o kadar sınırlı ki bazen derdimizi anlatacak kelimeyi bulamıyoruz. Bunun için bol bol kitap okumak ve kelime çalışması yapmak çok elzemdir. Yani okuduğunuz kitapta tam bilmediğiniz bir kelime varsa bu kelimeyi not edip anlamına bakmak önemlidir. Tabii bunu yaptıktan sonra o kelimeyi günlük konuşma yaparken de kullanılması gerekiyor yoksa o kelimeyi öğrenmenin bir anlamı kalmaz.

Kitap okuma alışkanlığı ve aslında şiir okuma alışkanlığı olmayan kişilere neler önerirsin?

 Benim düşünceme göre zaten kitap okumayan biri şiir okumaya tenezzül etmez çünkü kitap okumanın estetiğini bilmeyen birisi şiirin güzelliklerini göremez. Kitap okuma alışkanlığı olmayan arkadaşların genelde ben kendilerine uygun kitabı bulamadıklarını gözlemledim .Kendi zevk ve estetiklerine uygun kitap bulduklarında gerisi çorap söküğü gibi geliyor. Bu durumda kitap okuma alışkanlığı edinmek isteyip yapamayan arkadaşlara tavsiyem okumaktan vazgeçmemeleri çünkü eğer okumaya devam ederlerse o kitap bir gün muhakkak karşılarına çıkacaktır.

Senin için şiir ne anlam ifade ediyor ?

Şiir benim için gördüğüm gittiğim yerleri kendi ifadelerim ve sözcüklerimle dışarıya çıkarmaktır. Her yazdığım şiir benim ona yüklediğim farklı bir anlamı bünyesinde taşıyor. Şiir ne üzerineyse anlam ya büyüyor ya küçülüyor. Şiirin öz benliği ruhtur ruhum ne düşünüyorsa ne hissediyorsa şiirim de onu yazıyor.

Çok severek okuduğun şairler ve şiirler/şiirleri var mı?

 Tabii ki var.. Benim için Necip Fazıl KISAKÜREK en sevdiğim şairdir. Onun Çile, Canım İstanbul, Takvimdeki Deniz, O Zeybek, Sakarya Türküsü ve Zindandan Mehmed'e Mektup en sevdiğim şiirlerinden sadece birkaçı. Ahmet Hamdi TANPINAR'ın Bursa'da Zaman adlı şiiri, Arif Nihat ASYA'nın Fetih Marşı ve Bayrak şiiri Cahit Sıtkı TARANCI'nın 35 yaş şiiri ve Mehmet Akif ERSOY'un Çanakkale Şehitlerine şiiri benim en sevdiğim şiirlerden sadece bazıları.

Şiir derin düşünme sanatı diyebiliriz bir nevi. Şiir okumanın senin dünyanda faydası nelerdir?

 Şiir okumak benim için onu yazanın duygularını yaşamaktır. Dizelerde, mısralarda kendimi aramaktır. Kendimi ve duygularımı dışa vurmaktır. Bazen hüzünlü bazen coşkulu şiirlerle dünyamı bulmak, dışarı çıkarmaktır benim için.

Resim yapmak, fotoğraf çekmek ve şiir okumak/yazmak arasındaki ilişki nedir? Bunlar arasında kendi dünyanda ilişki kurduğunda hangi özelliklerin sana kazandırttığını düşünüyorsun ya da söylemek istediğin bir şey var mı?

 Aralarındaki ilişki aslında bir olmaları. Parça parça ifade edilseler bile aslında birdir. Doğa fotoğrafı çeken bir insan çektiği yerdeki havadan ve görsel olarak kendine verdiği rahatlık hissinden etkilenir ve fotoğraf çeker. Doğa resmi yapan bir insan içinde kendini hayal ederek resim çizer kendini rahat ve mutlu hisseder ve aynı şey şiir yazan bir insan için de geçerlidir. Şiir yazan insan ne hissettirmek istediğini düşünür ve uygun kelimelerle bunu ahengi bir biçime dönüştürür. Bana kazandırdıkları ise gördüğüm çizdiğim ve yazdığım her şeyin altına ve ön yüzüne bir ruh ve his aşılamaya çalışmak.

NOT: Her türlü bilgi, fikir, eleştiri için bizlere ulaşabilirsiniz. Yorumlarda ve de instagram, mailden ulaşabilirsiniz.

arikovaniblog@gmail.com

https://www.instagram.com/arikovaniblog/