POLENLEŞME MUHABBETİ 1, KONU: ŞİİR

 

Herkese selamunaleyküm, hayırlı ramazanlar! İlk polenleşme muhabbetimizle başlıyoruz. Konuşmaktan zevk aldığımız bir konu hakkında konuşacağız sevgili Zâhide Neva ile. Zâhide Neva aynı ilim meclisinden polenleşmeye çokk müsait bir kardeşim. Programa katkısı ilk olanlardan, ve kendisiyle şiir hakkında konuşmaya niyetlendik. Bismilllah.

Şiir senin için ne anlam ifade ediyor ve senin dünyandaki yeri nedir?

– Şiir aslında benim için yaşadığımız dünyadan bir kaçışı ifade ediyor. Bu gürültülü, debdebeli hayatın içinde açan nazenin çiçekler gibiler. Sadece biraz yavaşlayıp, durup o çiçekleri aramak düşüyor bize. Bunu da dünyadan, dünyalıklardan küçük bir kaçış yaparak, mola vererek gerçekleştirebiliyoruz. Tabi her aramaya koyulana da bulmak nasip olmuyor o çiçekleri. Derler ya her arayan bulmaz ama bulanlar arayanlardandır. Bu kaideye istinaden yolda olmak düşüyor bize. O güzelim çiçekleri bulup tefekkür edebilmek, nasiplenebilmek... Önemli olan çiçeği bulduktan sonra da kıymetini bilebilmekte.

Velhasıl şiir, zahire ve getirdiklerine bu kadar alıştığımız dünyada bizi başka alemlerin kapısına götürüyor. Başka başka çiçeklerle tanıştırıyor. Nasiplenebilmek duasıyla.

Âmin. Okurken bile bir şiir havası sezdim cümlelerinde. Peki şiirin sendeki hissi nasıl ve hayatına nasıl bir faydası oluyor? Şahsen benim tefekkür gözlüğümü çok geliştirdiğini fark ettim.

–Bazen bir şiir açıklamakta güçlük çektiğim bir cümleyi, olayı ya da durumu iki mısrayla dünya özeti gibi önümüze sunuyor, hayretler içinde kalıyorum böyle olunca ayaklarım yerden kesiliyor. Sizin sıkıntınızı yaşamış bir şair var ve size mısralarıyla cevap veriyor. Aynı dertten muzdarip olmuşsunuz ve şair gelip size nasıl davranmanız gerektiğini anlatıyor. Dertleşiyorsunuz aslında bir yerde. Böyle olunca hayatınıza cevaplar bulabiliyorsunuz mısraların arasında. Tecrübeniz de gelişiyor diyebilirim. Ve asıl önemli olan bir şuur kazandırıyor size.

Hamd olsun şiir okumak isteyen yüreklerimize. Okudukça kalbimize değen şiirleriyle tanıştığımız şairlere hamd olsun. Peki sevgili Zâhide Neva? Senin dünyanda seni etkileyen şairlerden bize örnek verir misin?

– Öncelikle şairler arasında ilk ya da son telaffuz etmeme göre bir sıralama anlaşılmasın, hatırıma geldikçe söyleyeceğim inşallah. Şimdi ilk önce Mehmet Akif geliyor. Vatan şairi. Sözü odun gibi hakikat bir adam, etkilenmemek elde değil. Yahya Kemal geliyor. Süleymaniye'de bir bayram sabahı şiiri geliyor sonra. Yedi güzel adamdan devrimci duruşuyla Nuri Pakdil... Kudüs diyorum sonra. Nuri Pakdil'le Kudüs'ü ayırmak mümkün değil. Aynı cümle içinde dahi telaffuz etmek beni memnun ediyor. Cahit Zarifoğlu geliyor sonra. Çok zeki bir şair olduğu kanaatindeyim, çünkü anlatırken mısraları görünen alemden çok görünmeyen alem için yazılmış gibi. Ruhumuz için yazılmış sanki şiirleri.

 Şairleri değerlendirmek ne haddime. ben burada ancak onların benim maddi ve manevi dünyamda hissettirdikleri hakkında konuşabilirim kendi adıma.

Sonra İsmet Özel. Nurullah Genç, Tarık Tufan. Ve Sezai Karakoç. Allah rahmet eylesin tekrardan.

Senin de dediğin gibi bir şair bizim dünyamızda öne çıkan taraflarıyla bütünleşiyor. Herkese göre değişir tabii bu. Zâhide Neva sevdiğin şiirlerden bize örnekler verebilir misin?

–Şöyle Necip Fazıl'ı zikretmeyi unutmuşum. Burada şiirlerinden söyleyeyim. Sakarya Türküsü'nün yeri bende ayrıdır. Ezberimde bir şiirdir. Sonra Yattığım Kaya var. Aynalar, Beklenen... İsmet Özel'den Yaşamak Umrumdadır. "Ruhumda kaynar adımlarla gezinen dünya, bana hain sevgilimdi..." 

Yaşamak debelenir içimde, kıvrak ve küheylan...

Tarık Tufan, Dinleyin Çocuklar; Erdem Bayazıt, Diriliş Saati. Nurullah Genç'den Rüveyda, Rüveyda'ya Ağıt.

 Eyvallah. Hepsinden Allah razı olsun. Sence herkes şiir okuyabilir mi ya da herkes şairin mânâ alemine girebilir mi?

 –Belirttiğim üzere şiirle baş başa kalabilmek insanın elinde olan bir şey. Onu arayıp bulabilmek ve dünyadan kendini soyutlayıp şiiri okumaya koyulmak da öyle. Ancak buradan alınan feyz herkeste aynı değildir. Herkes maddi olarak zahiren şiiri okuyabilir ama herkes kalbinin kapılarını şiire aralayamaz. Bu şiire bakış açımızla ve tabi ki bizle alakalı bir şey. İyi bir şair olmak zor, iyi bir okuyucu olmak da öyle. İyi bir okuyucu olmak bol sabır gerektiriyor. Bol emek gerektiriyor. Bunlardan geçebilenler kalplerinin kapılarını narince aralarlar mısralara. Bazen de şöyle bir durumla karşılaşır okuyucu: "Şiiri dünya aklıyla anlamaz çünkü şiir kalbinden ruhundan içeri girmiştir zaten. Anlam arayışı eksik kalır bazen."

Evet çoğu şiir direkt bir şekilde kalbin derinine etki ediyor. Tanımlanamaz duyguları yaşıyor insan okurken. Bu da gerçekten şiir okuyan insanın anlayabileceği bir deneyim. Sence şiir bir insanın hayatını nasıl etkiler? Nasıl bir pencere açar?

–Bir çok pencere açar, algımız gelişir. Şuurumuz gelişir. İnceliriz. Rikkat sahibi oluruz. Çevremizde olan alışageldiğimiz olaylar basit bir döngüden ibaret gibi gelmez artık. Hepsi hayret edilecek, tefekkür edilecek, üzerine düşünülecek olaylara bürünüverirler. Yaşamak nedir bir de şairlerden öğreniriz. Tecrübe sahibi oluruz, dikkat sahibi oluruz. Dert sahibi oluruz. Belki de en önemlisi de bu. Dert sahibi olmak

Allah dert sahibi insanlardan eylesin bizi inşâAllah. Öyle bir dertlenelim ki ve bu dertle daimi bir eylem içinde olalım inşâAllah. Benim açımdan şu da var. Şiir okuduktan sonra çevreme dönüp baktığımda yaratılmış her bir varlık bana şiir gibi geliyor. Bir kuşun uçması, ağacın dallarının rüzgarda savrulması hepsi bir şiir. Senin de böyle hissettiğin anlar oluyor mu? Şiir okumadan bir şiirin içindeymiş gibi hissediyor musun?

–Amin amin. Bu o kadar kıymetli ki. Bir kuşun uçmasına şahit olabilecek dikkate sahip olabilmek. Hele bu zamanda. Rüzgara karşı kollarımızı açıp yaşadığımızı hissediyor olma durumu. Gün batımını temaşa ederken günle birlikte bizim de içimizde yitip giden düşünceler, seher vakti o serin havanın yüzümüze çarptığı anda bedenen ayılma hali ve belki ruhumuzun da dirilmesine bir vesile... Bunlar şiir değil de ne ola ki?

Allah kainatın içindeki bu herkesin fark edemediği ve yaşamın içinde saklı olan bu güzellikleri fark edebilmemizi nasip etsin inşâAllah. Bizi faydalandırdığın için teşekkür ederiz Zâhide Nevacığım. Eklemek istediğin bir şeyler varsa buyur:)

–Ben teşekkür ederim. Bir şiirle bitirelim mi sohbeti?

Eyvallah bitirelim inşâAllah. Şiir yüreklere selam edelim:)

– Çıktığın yolda, bugün, yelken açık, yapyalnız,

Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervâsız,

Yürü! Hür mâviliğin bittiği son hadde kadar!...

İnsan, âlemde hayâl ettiği müddetçe yaşar.

Yahya Kemal; Deniz Türküsü'nün son mısralarından...

NOT: Bu  muhabbetleri paylaşabilirsiniz bağlantı belli ederek ve yorumlarınızı da bekleriz. Ümmetin güzel yürekli gençlerine selam olsun. Selam olsun heyecanını yitirmeyenlere...