POLENLEŞME MUHABBETİ 4, KONU: OKUMAK VE OKUMA DÜZENİ

 

Herkese selamunaleyküm! Bugün sizlere güzel bir konudan polen göndermek istedik. Biz gönüllerde hoş bir sâdâ bırakmak isteyen arı kovanı işçileriyiz. Sevgili Mimozaverosa ile okumak ve okuma düzeni hakkında konuştuk. Arı kovanı işçilerinin birbirinden güzel isimleri ve kullanıcı adları var. Hepsi de çok güzel polenleşmelere müsait. O zaman bismillah diyoruz.

Sevgili Mimozaverosa, biz okuyan bir ümmetiz ve okurken de okuduklarımıza dikkat etmemiz gerekiyor. Sen okurken nasıl bir düzenle ilerliyorsun?

–Aslında okumam ikiye ayrılıyor: ''Daha çok bilgi edinmemi sağlayan dini kitaplar, okumak istediğim alan kitaplarım ve Edebiyat.'' Bu şekilde ikiye ayırdığım için birinci kısmı halletmiş oluyorum. Ardından her iki türde de okuyacağım kitabın şu anki bilgi birikimime sağlayacağı yarardan, yazılarım için ilham olacak kısımlardan oluşmasına dikkat ediyorum. Tercihlerim buna göre oluşuyor.

Bunun dengesini nasıl koruyorsun? Mesela sürekli bilgi yoğunluklu kitaplar okuduktan sonra dinlenme amaçlı edebi kitaplara yöneliyorum ben. Ve genelde tek  kitap okuyarak okumalarımı devam ettiriyorum. Sen iki alan arasındaki dengeyi nasıl oluşturuyorsun?

–Örneğin daha önce bilmediğim fakat öğrenmek istediğim konuyu içeriyorsa kitap, yanına edebi kitap almamaya dikkat ediyorum. Zira odaklanmam gereken asıl mevzu daha ağır basıyor. Fakat işlenen konu hakkında temelim varsa genellikle yanına öyküyü alarak okumama başlıyorum.

Çok mantıklı ve dengeli bir yöntem. Alanında bilgilenmek istediğin konuları nasıl seçiyorsun?

–Eksiklerimi göz önünde tutuyorum. Bu durumda insanın kendine oldukça şeffaf olması gerekiyor. ''Benim eksiklerim neler? Mesela irade mi? Bazı ideolojik fikirleri yeteri kadar bilmemem mi? Ortak sorunlarımıza çözüm arayabiliyor muyum?'' gibi...

Burada istikrarlı olmak da önemli değil mi? Mesela bazen okumalarımızı devamlı hale getiremiyoruz. Hatta ara bile veriyoruz. Sen motivasyonunu nasıl koruyorsun? Bize önerilerin var mıdır?

–Şu an çok istikrarlı olduğum söylenemez lakin gündemimin sınav olmadığı zamanlarda çizelge hazırlardım. -Bunu günlük namazlarımı kaçırmamak için de yapıyorum.- Tablo yapar, duvarıma asardım. Tabloyu yaptıktan sonra altında sevdiğim birkaç sözü yazardım ki beni motive etsin. Bu arada şunu da söylemeden geçmek istemiyorum örneğin okumamız gereken günde 20-30 sayfa arası ise ve gündemimiz hayli yoğunsa bu sayfa sayılarını azaltabiliriz. Yeter ki devamlılık sağlansın. Bunu kendi hayatımda çok sık yaşadım hatta yaşamaya devam da ediyorum. Örneğin tefsir okuyorsunuz, okumanız gereken 20 sayfa fakat hiç okumamaktansa günde 5 sayfa okuyayım yeter düşüncesine girmeniz lazım. Çünkü bazı şeylerin eksikleri insan ruhunu daha da yoruyor.

Az da olsa devamlı bir şekilde yapmak istikrarımızı da arttıran bir yöntem. Bu şekilde kendimizi motive eden yöntemleri bulmak da kişinin kendisine tanımasına bağlı tabii. Özellikle de ilk emrimiz ''Oku'', ve okumanın ne kadar önemli bir eylem olduğunu anlayabiliyoruz. Okumanın sen de nasıl bir faydası oluyor? Hem ruhen hem de zihnen?

–Çoğu olayların temelinde bilgisizliğin yattığını düşünüyorum. Bilmiyorlar, okumuyorlar, araştırmıyorlar, sorgulamıyorlar ve birinin gelip süslü cümlelerine kanıp düzenlerini değiştiriyorlar.'' İşte okumak daha fazla nasıl düşünürümün yolunu gösterdi. Bunun devamında ne var? Neden böyle? Temelindeki problem ne? '' gibi cümlelerle haşır neşir olmaya başladım. Ve okudukça eksiklerimi gördüm. Eksiklerini görmek büyük nimet. Her ne kadar eksiklerimize karşı bir soğukluğumuz olsa da onların yakasından tutup bırakmamamız lazım. Zira bu yolda ancak o eksikleri kapatarak ilerleyebiliriz. Onlar olmadan olmaz yani. Ben bu bilgilerle daha fazla insana ulaşabilirim, yardımım dokunur, insanları geçtim kendimi bu bilgilerle düzeltebilirim. Doğru yola bir adım daha yaklaşabilirim düşüncesi; ruhun yaralarını sarıyor. Zira artık içeride bir yerlerdeki yaraları öğrendiğin bilgilerle kapatıyorsun.

Kitapların ruha hitap eden yanları daha çok ön plana çıkıyor. Ve biz kaliteli bir okuyan olmak için okuduklarımıza dikkat eden gençler olmalıyız. Sence her kitap okunulabilir mi ve de kitapları seçerken nasıl bir yol izlemeliyiz?

–Bizi amacımızdan ve yolumuzdan saptıran kitapları okumamalıyız desem daha doğru olacak galiba. Burada da gözetmemiz gereken asıl kriter ruh fikrimce. Onu kötü anlamda etkileyecek satırlardan uzak durmamız lazım. Unutmayalım ki biz ruhumuzla varız, onun aldığı her bir yara bizi bir adım daha geriletecek. Depresyon gibi. Bu yüzden ruhumuzu muhafaza etmeye çok özen göstermeliyiz. Bu muhafaza etme adımlarından birinin de doğru kitap olduğunu düşünüyorum. İkinci soruya gelirsem de okumalarımızı bölümlere ayırmalıyız. Örneğin edebiyat, dini kitaplar ve fikirlerin ön planda olduğu kitaplar şeklinde. Ardından okuyacağımız yazarlar, bilgi birikimimiz gibi önemli faktörleri de göz önünde bulundurmalıyız. Özellikle popüler kültürün yönlendirmelerine karşı daha temkinli olmamız gerekiyor. Bunların hepsini düzenli bir şekilde yaptıktan sonra okuyacağımız kitap aralığı da belli oluyor zaten.

Allah razı olsun. Teşekkür ederiz. Allah doğru şekilde ve doğru bir metotla okuyanlardan eylesin bizi.

–Hepimizden. Asıl ben teşekkür ederim. Amin, ecmain.

NOT: Bugün sizlere bal gibi tatlı bir sohbetimizi hediye etmek istedik. Bizleri de dualarınızda eksik etmeyin. Çünkü polenleşmek bunu gerektirir! O zaman sizler de polenleri çoğaltmak istiyorsanız, yorumlarınızı ve desteklerinizi esirgemeyin!